21 Haziran 2012 Perşembe
19 Haziran 2012 Salı
Belkide
Aslında, düşündüğüm zamanlarda mutsuzum. Belki de bu yüzden düşünmeye başladığım zamanlarda dikkatimi dağıtıyorumdur. Bilinçaltımın böyle bir savunma mekanizması var ve bu gidişle düşüncelerden kaçmaktan bildiğin mal olup çıkabilirim. Mutsuzum dediğim de sadece can sıkıntısı veren küçük şeyler. Şimdiye kadar küçülmüş olan şeyler de diyebilirim ama zamanının büyüklüklerini hala taşıyorlar. Ancak asıl gelecektekiler mutsuz edebilir diye canım sıkılıyor.
Şafak TEZGEL
17 Haziran 2012 Pazar
5 Haziran 2012 Salı
Devlet Okullarında Uzun Saç Artık Serbest
81 bin 600 eğitim yöneticisine yönelik hazırlanan videolar MEB’in resmi internet sitesine yüklendi. Eğitim yöneticilerine projeler, değişiklikler ve 12 yıllık kademeli eğitimle ilgili bilgi veren Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, “öğrencilerin kılık kıyafetinde serbest uygulamalara gidilebileceğinin” sinyalini verdi ve “çocukların okulda saçlarını uzatabileceğini” vurguladı.
Milliyet Gazetesi’nden Bahar Atakan’ın haberine göre Dinçer, özetle şunları kaydetti:
“Önümüzdeki yıl okul açılışından itibaren hiçbir çocuğumuzu kılık kıyafeti sebebiyle aşağılamayınız. Onları geri göndermeyiniz. Saçı uzun diye hiçbir çocuğu okuldan uzaklaştırmayınız. Öğretmenlerinin ve öğrencilerinin yanında onların saçını keserek rencide etmeyiniz. İçinde bulunduğumuz toplum anlayışı ve yaşadığımız iklim sebebiyle hiç de doğru olmadığını görmelisiniz. Yeni iklim yaratmaya, çocuklarımıza da saygı göstermeye ihtiyacımız var. Onlar da biraz kendilerini gerçekleştirsinler. Bırakın saçlarını uzatsınlar, bazen farklı bir şey giysinler. Belki gerekirse özel gün olarak yapabilirsiniz. Haftanın bir günü serbest kıyafet uygulayarak durumu gözleyebilir, yeni hava yaratabilirsiniz. Çocuklarımızın okula aidiyetlerini artıracağını düşünüyorum. Genel anlamıyla kılık kıyafet yönetmeliğine uymayı size tavsiye ediyorken, özel anlamıyla aslında çocuklarımızın yaptığı ufak tefek kaçamaklara ve benzeri husulara göz yummanızın aslında siz büyükler için daha iyi bir durum olduğunu ifade etmek istiyorum.”
“Önümüzdeki yıl okul açılışından itibaren hiçbir çocuğumuzu kılık kıyafeti sebebiyle aşağılamayınız. Onları geri göndermeyiniz. Saçı uzun diye hiçbir çocuğu okuldan uzaklaştırmayınız. Öğretmenlerinin ve öğrencilerinin yanında onların saçını keserek rencide etmeyiniz. İçinde bulunduğumuz toplum anlayışı ve yaşadığımız iklim sebebiyle hiç de doğru olmadığını görmelisiniz. Yeni iklim yaratmaya, çocuklarımıza da saygı göstermeye ihtiyacımız var. Onlar da biraz kendilerini gerçekleştirsinler. Bırakın saçlarını uzatsınlar, bazen farklı bir şey giysinler. Belki gerekirse özel gün olarak yapabilirsiniz. Haftanın bir günü serbest kıyafet uygulayarak durumu gözleyebilir, yeni hava yaratabilirsiniz. Çocuklarımızın okula aidiyetlerini artıracağını düşünüyorum. Genel anlamıyla kılık kıyafet yönetmeliğine uymayı size tavsiye ediyorken, özel anlamıyla aslında çocuklarımızın yaptığı ufak tefek kaçamaklara ve benzeri husulara göz yummanızın aslında siz büyükler için daha iyi bir durum olduğunu ifade etmek istiyorum.”
“Kayıt parası alandan hesap soracağım”
Okullarda bağış alınmasını yasaklamadığını dile getiren Dinçer, zaman zaman eğitim yöneticilerine sert mesajlar da verdi. Dinçer, “Kayıt zamanı bağış alınmasını yasakladım. Kayıt zamanı bağış alan hem okul aile birliği yöneticileri hem de okul yöneticilerinden hesap soracağımı bilmenizi istiyorum. Kayıttan sonra ilerleyen zaman içinde velileri toplayıp okulunuzun derdini anlatıp bağış alabilirsiniz. Kayıt zamanı usulsüz şekilde makama dayalı gücünüzü kullanarak hiç kimseden para alamazsınız. Kapıcı ailelerden 500-1000 lira alındığını görüyorum ve soruşturma açıyorum. Bunu sizler değil okul aile birliği alacak. Kayıt zamanı bağış parası alan okul sayısı 3 bin civarında. 42 bin 500 okulumuz var. 39-40 bin okulda kayıt zamanı bağış alınmıyorken, 3 bin okulda kayıt parası alınmasının eğitim sistemini geliştirmeye ne katkısı olacak? Okul müdürleri tüccar, müteahhit veya servis sağlayıcısı değildir.
Okullarda bağış alınmasını yasaklamadığını dile getiren Dinçer, zaman zaman eğitim yöneticilerine sert mesajlar da verdi. Dinçer, “Kayıt zamanı bağış alınmasını yasakladım. Kayıt zamanı bağış alan hem okul aile birliği yöneticileri hem de okul yöneticilerinden hesap soracağımı bilmenizi istiyorum. Kayıttan sonra ilerleyen zaman içinde velileri toplayıp okulunuzun derdini anlatıp bağış alabilirsiniz. Kayıt zamanı usulsüz şekilde makama dayalı gücünüzü kullanarak hiç kimseden para alamazsınız. Kapıcı ailelerden 500-1000 lira alındığını görüyorum ve soruşturma açıyorum. Bunu sizler değil okul aile birliği alacak. Kayıt zamanı bağış parası alan okul sayısı 3 bin civarında. 42 bin 500 okulumuz var. 39-40 bin okulda kayıt zamanı bağış alınmıyorken, 3 bin okulda kayıt parası alınmasının eğitim sistemini geliştirmeye ne katkısı olacak? Okul müdürleri tüccar, müteahhit veya servis sağlayıcısı değildir.
3 Haziran 2012 Pazar
Bu Gece Yağmur Yağdı Bu Şehre,Renk Renk Hemde

Gece ışıklar içinde bir başka güzel oluyor bu şehir. Güneş kaybolupta ufukta, gömülünce tüm olumsuzluklar karanlığa, sokak lambaları güzellikleri aydınlatıyor sadece. Rengarenk, göz alabildiğince uzun, uzakta nokta kadar, yakında titrek görünen ışıklar.Yeşil,sarı, turuncu,beyaz...Yanan, sönen, ağlayan, gülümseyen... Baktığın göze göre değişen...
Şairin dediği gibi:
'' Yine de ışıklar bu kenti güzelmiş gibi gösteriyor geceleri...''
Hele bir de yağmur yağıyorsa. Arap kızının camdan bakması boşa değil yani. Yağan her yağmur tanesi sokak lambasında yıkanıp düşerken yere, izleyen gözlere benzersiz bir şenlik sunuyor aslında görmeyi bilenlere.
Hayal kurmak için muhteşem bir ortam, kulağında yağmurun hışırtısı, karşında renklerin cıvıltısı ya da ayrılığın sızısı. Ruh haline göre anlam kazanır geceleri sokak lambaları. Kimi zaman neşeyle dans eder, kimi zaman isyan, giden sevgilinin ardından.
Rüzgarda dalgalanan denizleri hatırlatır geceleri sokak lambaları, uçsuz bucaksız,seyrine doyamadığın..
Bu Gece Yağmur Yağdı Bu Şehre,Renk Renk Hemde...
1 Haziran 2012 Cuma
Hafta 6 gün
pazar sabahı,
ve pazar kahvaltısı miskinliği,
pazar'ın baş ağrıtan güneşi,
pazar banyosu,
pazar anlamsızlığı,
pazartesi öncesi,
pazar'ın boşunalığı,
pazar rehaveti,
pazarın umutsuz keyifsizliği,
ve biraz eksikliğin,
Pazar.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)