İlk videom ile karşınızdayım. Kıbrıs'ta yaşayan ve okuyan bir öğrenci
olarak sizlere ufak bilgiler aktarmak istedim. Merak ettiklerinizi yorum
kısmına yazarak sorabilirsiniz ve bende ikinci bir video ile sizlere
cevap verebilirim. Siz de beğendiyseniz ya da beğenmediyseniz de destek
olmak için beğenmeyi unutmayın :)
Şamar oğlanı; herkesin azarladığı ve hıncını aldığı, sürekli suçlu bulunan ve tüm bunlar karşısında ‘gıkının çıkmadığı’ kimse anlamında kullandığımız bir deyim. Bir nevi ‘günah keçisi’ anlamına da gelen şamar oğlanı deyimin nerden geldiğini biliyor musunuz? Öğrenince çok şaşıracaksınız…
‘Şamar oğlanı’nın ilginç bir hikayesi var.
16. ve 17. yüzyıllarda feodal düzenin hakimiyeti sonucu, üst sınıf ve alt tabaka arasındaki uçurum iyice açılmıştı. Öyle ki soylu kesim, kendisini halktan çok üstün görüyor ve onlarla herhangi bir yakın temas kurmaktan kaçınıyordu.Dolayısıyla saray mensubu ve asilzade çocuklarının halkın arasına karışıp, onlarla aynı dersliklerde eğitim almaları düşünülemezdi. Doğal olarak en iyi hoca ve alimler, saray, şato ve konaklara bu çocukların ayağına getiriliyordu.Ancak o dönem eğitim sırasında dayak ve cezalandırma çok yaygındı ve tabi ki bu yöntemin soylu çocuklar üzerinde kullanılması mümkün değildi.
“BİRİ SUÇ İŞLİYOR, DİĞERİ DAYAK YİYOR”
İşte buna çözüm olarak alt tabakadan olan bir çocuk, ders sırasında bu dayağı yemek için hazır bulunuyordu. Asilzade çocuğunun işlediği her hatada şamar ve sopayı bu çocuk yiyordu.
Diğer bir ayrıntı da, derse katılan bu halk çocuğunun birşeyler öğrenmemesi için sağır kimseler arasından seçilmesi ya da bilhassa bu iş için sağır edilmesiydi. Şamar Oğlanının İngilizcesi “Whipping boy” dur. Kaynak: https://hergunyenibirbilgi.com/samar-oglani-deyimi-nerden-geliyor/7984
Hem TDK İmla Kılavuzu'na göre hem de Dil Derneği Yazım Kılavuzu'na göre bu ifade "hiçbir şey" şeklinde yazılır.
Hiç ile bir kelimesi yan yana gelerek yeni bir anlam kazandığı için
birleşik yazılmaktadır ama bu sıfatın yanına gelen 'şey' özel bir anlam
katmadığı için ayrı yazılmalıdır.
Slogan haline getirmek gerekirse:
"Türkçede her şey ayrı yazılır, hiçbir şey birleşik yazılmaz"
Eğitimin
için pek çok nedenden ötürü yolun yurt ortamına düştüyse oranın sana
kazandırdıkları say say bitmez. Yirmi metre karede kimisinin 4 kimisinin
8 kişi kaldığı, koridorlarında seslerin eksilmediği bu ortamda acaba
neler kazanılıyor olabilir bir bakalım:
1. Herkese, her şeye tahammül edebilme yeteneğin zirveye çıkar.
Mesela
o gecenin sabahında sınavın vardır, uyuman gerekiyordur ama koridorda
sesler olur, odanın ışığı kapanmaz, ışık kapansa çat diye kapı açılır,
herkes uyusa birisi horlar ve dahası...
Her zorluğa sabretmeyi öğrenirsin.
2. Açık sözlü birine dönüşürsün. Eskiden kırarım, incitirim diye söylemediğin şeyleri yurt ortamında rahatlıkla söyleyebilirsin.
Çünkü bir süre sonra karşındaki insanın seni rahatsız eden hareketlerine katlanmak zorunda olmadığını anlarsın. "Kapıyı kapat, ışığı söndür, gürültü yapma, çoraplarını değiştir" gibi cümleleri söylemekten kaçınmazsın artık.