senin hiç bilmediğin bir şehirdeydim.
saçların gibi, ağzın gibiydi çatısız evlerin bacaları. bu tenekelerin bu benzersiz yalnızlığı,
göğünü hasta ediyordu şehrin.
biraz hatırlıyorum, dolanmıştım sevine sevine çarşılarına.
bakır bir şerbet tası beğenmiştim. sonra bu his döndü dolaştı kafamda, sarktı sallandı aklımdan.
vazgeçtim.
yükümü çözdüm, boşandım boş hayallerin semerinden. tası yerine bıraktım.
ben gene, ah aptal kafam! ben gene, başkası sevsin diye, aldığımı yerine koydum bir daha...
herkesler, dibini kan bürümüş naylon çuvallarını almak için bagaj fişlerini uzatırken görevliye,
ben ayrılıktan perişan ve yangın değmiş kanadımı toz-toprakla döndüre döndüre,
düştüm kayboldum ışığı geçirmeyen bir geceye.
saçların gibi, ağzın gibiydi çatısız evlerin bacaları. bu tenekelerin bu benzersiz yalnızlığı,
göğünü hasta ediyordu şehrin.
biraz hatırlıyorum, dolanmıştım sevine sevine çarşılarına.
bakır bir şerbet tası beğenmiştim. sonra bu his döndü dolaştı kafamda, sarktı sallandı aklımdan.
vazgeçtim.
yükümü çözdüm, boşandım boş hayallerin semerinden. tası yerine bıraktım.
ben gene, ah aptal kafam! ben gene, başkası sevsin diye, aldığımı yerine koydum bir daha...
herkesler, dibini kan bürümüş naylon çuvallarını almak için bagaj fişlerini uzatırken görevliye,
ben ayrılıktan perişan ve yangın değmiş kanadımı toz-toprakla döndüre döndüre,
düştüm kayboldum ışığı geçirmeyen bir geceye.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder