22 Kasım 2013 Cuma

Gürültülü Sessizlik.

   ... Sonra kocaman bi' sessizlik oldu. Biraz önce sokak ortasında tiz seslerle bağıran onlar değilmiş gibi kocaman bi' sessizlik. Sustular. Biri bi' yana gitti diğeri diğer yana. Durduğu yerden hızla uzaklaştı kadın, sol tarafında başını öne eğmiş hareketsizce durana baktı.. O'na. O adama. Çaresiz bi' gülümseme oluştu yüzünde, kafasını hafif yana eğdi arabasına doğru yürümeye başladı. Daralıyordu. İçinde onu rahatsız eden bi' tek kelime dahi kalmamıştı ama o hiç konuşmamış, hiç bağırmamış gibi rahatsızdı.
                        Bindi arabasına. Derin bi' nefes aldı, bilmediği bi' yere gitmek istiyordu. Neresi olduğunun zerre önemi yoktu onun için. Sadece bilmediği bi' yer olması yeterliydi. Saniyede binlerce kelime, binlerce cümle geçti aklından. Kapattığı gözlerini açtığında ağlamak üzere olduğunu fark edip dikiz aynasına baktı hemen. Gözlerini büyük büyük açıp kapattı, yukarıya baktı. Makyajı güzeldi, rimeli akmamalıydı ve en önemlisi; o adam için ağlamamalıydı..
                         Çalıştırdı arabasını, kemerini taktı daha o saniye ondan hemen kurtulmak ister gibi bi' hışımla çıkardı. Boğuyordu her şey onu, hiçbir şeye tahammülü yoktu.
                          Şarkısını açtı sonra. Açabildiği en yüksek sesle hem mırıldanıyordu hem de bilmediği yollardan bilmediği yerlerden geçiyordu. Daha iyi hissediyordu.
                          Birkaç saat sonra eve döndü. Adam oradaydı, onu bekliyordu. İçeriye girdi, anahtarını gelişigüzel fırlattı, ayakkabılarını dengesini zar zor kurarak, sağa sola yalpalayarak çıkardı. Çantasını astı, üzerini değiştirmek için odaya girdi.

                          Üzerine olabildiğince bol şeyler giymişti. Beyaz, bol t-shirt ü onu daha güzel gösteriyordu. Aynada kendine baktı, yine derin bi' iç çekti gülmeye çalıştı komik göründü. Sonra kendisiyle dalga geçer gibi baktı ''hıh'' diyerek gülümsedikten sonra odadan çıktı. Ellerini yıkadı, mutfağa uğradı. Dolabı açtı. Biraya uzanmışken bi' anda döndü, şekersiz kahvesini yaptı o sırada da sigarasını yaktı. Kahvesini yaparken ağzında tuttuğu sigaranın dumanı gözüne kaçmıştı. Her şey onu ağlatmak istiyordu sanki, akacaktı o gözyaşları, farkındaydı. Yine makyajının bozulmamasına dikkat ederek hafifçe sildi gözünü, sigarasını kül tablasına koydu, kahvesini aldı ve istemeye istemeye içeriye geçti.
                           O kadar çok susuyorlardı ki daha çok rahatsız ediyordu bu sessizlik kadını. Konuşmak istiyordu ama yorulmuştu. Kahvesinden bi' yudum aldı. Yutkunma sesini net olarak duydu, rahatsız oldu. Kalktı, dışarıdan biraz ses gelmesi için pencereyi açtı. Adam hala susuyordu. Mutluluğa dair hiçbir şey yoktu o evde, o adamda, o kadında. Kahvede bile. Sigarada da. Her şey, herkes mutsuzdu. Adam kalktı, kadının yanına doğru gitti eli tam kadının saçlarına giderken kadın ise sigarasından hızlı bi' nefes alarak odanın diğer ucunda kalan kül tablasına doğru gitti, sigarasını söndürdü, oraya oturdu. Bacaklarını karnına doğru çekti, başını dizine yaslayarak durdu adamın olduğu tarafa hiç bakmadan.
                            Canı yanmıştı. Ona kendini değersiz hissettiren o adamın ne hakla ona dokunabileceğini düşündü. Yine kinlendi. Öfkesi yerini sakinliğe bırakmışken bi' anda yine depreşti nefreti. Bi' sigara daha yaktı. Sağa sola bakındı, kafasını dağıtmak için kendi evini bi' yabancının eviymiş gibi inceledi. Televizyonun sağ tarafında duran onlarca dvd ye, sol tarafındaki kitaplara uzun uzun baktı. Birkaç fotoğraf vardı, sanki fotoğraftaki o değilmiş gibi beğenerek inceledi kendini. Adam ona en uzak yere oturmuştu. Kocaman evde biri bi' uçta diğeri diğer uçta oturan o adam ve kadın uzun uzun sustular yine. Gitmesini bekliyordu kadın, hiçbir şey söylemeden gitmesini istiyordu. Yarım saat daha sustular. Adam oturduğu yerden kalktı, birkaç adım attıktan sonra duraksadı başını hiç kıpırdatmadan gözleriyle tüm odaya uzun uzun baktı. Kadının yanında durdu. Saatlerce süren sessizlikten sonra kadın çok kısık sesle ''Git.'' dedi. Adam ayakta, başını hafif eğmiş bi' şekilde onu izliyordu. ''Tamam.'' der gibi gözlerini kapatıp başını öne eğdi. 5 10 dakika sonra saatlerdir çıt çıkmayan evden çıkan en net ses kapanan kapı sesi oldu.
bunlarozelseyler.blogspot.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder